Kamu diplomasisi, devletlerin çıkar, fayda, tehdit ve fırsat odaklı analizleri doğrultusunda meydana getirdikleri ve diğer ülkelerin özellikle kamuoylarını etki altına alabilmek maksadıyla gerçekleştirdikleri faaliyetleri kapsamaktadır. Diğer ülkelerin hükümetleri dışında, hükümet dışı aktörlerini ve özellikle kamuoylarını nişan alması bakımından geleneksel diplomasiden ayrılmaktadır. Kamu diplomasisi sayesinde farklı ülkelerin vatandaşları ve kurumları arasında diyaloglar oluşmakta ve çeşitlenebilmektedir. Temel amaçları arasında ise, başka kamuoylarını etkilemekle kalmayıp bu etkiyi geliştirmek, doğru bir şekilde bilgilendirmek ve bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde ortaya çıkan yanlış anlamaları ve algıları değiştirmek ve düzetmek sayılabilmektedir (Doğan, 2012, s. 13).
Kamu diplomasisi, çeşitli ilişkilerin inşa edilmesi, çeşitli iletişim stratejilerinin kullanılması, kültürel diyalogları meydana getirmesi, ülke markalaması ve imajlarını iyileştirmesi, algı oluşturması ve yanlış bilgileri doğru bilgilerle değiştirmesi vs. açısından oldukça kapsamlı ve derinlikli bir yapıdadır (Demir, 2012, s. 12).
Kamu diplomasisinin aktörü yalnızca devlet veya hükümet değildir. Hükümet dışı aktörler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, okullar, kanaat önderleri, sosyal medya ve haber ajansları, baskı grupları, hatta bireyler dahi kamu diplomasisi faaliyeti gerçekleştirebilmektedir (Sancar, 2022, s. 90-95). Ancak tek bir kurum ya da bir kişi tarafından gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Önemli olan kamu diplomasisi faaliyetini kimin gerçekleştirdiği değildir. Önemli olan yürütülen kamu diplomasisi faaliyetinin etki gücüdür. Bu gücün ortaya çıkması içinse güvenilirlik son derece önemlidir. Çünkü güven duyulan kişi veya kurumun söylemi daha inandırıcı ve ikna edici olacaktır.
Geniş bir yapıya ve stratejik öneme sahip olan kamu diplomasisi, güvenilir ve doğru kişi veya kurumlar tarafından doğru bir şekilde gerçekleştirildiğinde, ülkelerin kötü imajı düzelmekte, itibarı artmakta, cazibe merkezine dönüşmesini sağlamakta, ulusal çıkarlarını ve politikalarını diğer ülkelere ve toplumlara kabul ettirebilme olanağı oluşmaktadır (Özkan, 2015, s. 5). Ayrıca, toplumlararası siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesini sağlamakta ve işbirliklerini artırmaktadır. Bu kapsamda, barışa da katkısı olduğu söylenebilmektedir.
Kendisini doğru kişi, kurum, araç ve yöntemlerle anlatmayan, mesajlarını iletemeyen, tanıtmayan, kamuoylarını etkileyemeyen, ikna edemeyen ve eksik bilgilendiren ülkeler, kötü imajlarını düzeltememekte, haklarında oluşan olumsuz algıları değiştirememekte ve atılan iftiralardan kurtulamamaktadır. Ülkeler ve toplumlar bu sorumluluğu zamanında yerine getirmediğinde, haklarında oluşan yalan ve yanlış düşünce ve algıları değiştirmek hem oldukça güçleşmekte hem de cazibe merkezi olmaktan ve rekabet üstünlüğünden giderek uzaklaşmaktadır. Gelecek nesillere ise, ülkesini ve milletini kanıtlamak, saygınlığını ve itibarını geri kazanmak gibi büyük bir yük bırakmaktadır. Tüm bu nedenlerden ötürü, kamu diplomasisi şarttır ve ülkenin ve toplumun imkanları dahilinde süreklilik kazandırılması gereken bir olgudur.
KAYNAKÇA
Demir, V. (2012). Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç. İstanbul : Beta Yayınları.
Doğan, E. (2012). Kamu Diplomasisinin Sunduğu Fırsatlar ve Kısıtlar Üzerine. Tasam Yayınları.
Özkan, A. (2015). 21. Yüzyılın Stratejik Vizyonu Kamu Diplomasisi ve Türkiye'nin Kamu Diplomasisi İmkanları. Tasam Yayınları.
Sancar, G. A. (2022). Kamu Diplomasisi ve Uluslararası Halkla İlişkiler. İstanbul: Beta Yayınları.